CHP'nin 2011 Seçim Beyannamesi - Kemal Kılıçdaroğlu

Dilin kemiği yok, demode ama doğru bir ifade...
Kemiği yani kendisini kısıtlayacak bir öğe olmadığı için, dil her şeyi söyleyebilir.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun dün açıkladığı CHP Seçim Bildirgesi, "dilin kemiği yok" deyiminin, siyasette vücut bulmuş şekli...
CHP kurmayları sanki büyük bir masanın çevresine oturmuş ve "Onu yaz, bunu yaz, unutmadan şunu da ekle" tarzı bir sallama fırtınasıyla Bildirge'yi kaleme almışlar.
***

Önce vaatlere göz atalım:
Her yıl 800 bin kişiye iş yaratılacak.
Bilgi teknoloji ve iletişim sektöründeki vergiler en alt düzeye indirilecek. Telefon ve internet hizmetlerinin yüzde 20 ucuzlaması sağlanacak.
KOBİ'lere faizsiz kredi verilecek.
İşsizlik fonundan yararlanma koşulları kolaylaştırılacak.
İşsizlik ödeneği kişilerin geçim standardı gözetilerek belirlenecek.
Ücretlinin vergi yükü düşürülecek.
Esnafın ödediği sosyal güvenlik destek pirimi kalkacak.
Çiftçiye mazot bir buçuk lira olacak.
Kamu çalışanlarına yarım maaş tatil desteği verilecek.
Her aileye ayda en az 600 lira Aile Sigortası parası verilecek. Bu miktar 200 liraya kadar artırılacak.
Yeşil Kart uygulaması iyileştirilerek sürdürülecek.
Dul ve yetimlere asgari aylık ödemesi yapılacak.
Meslek liselerinde ve meslek yüksek okullarında okuyan gençler tam zamanlı olarak sigortalı olacak, primlerini devlet ödeyecek.
Emekliye milli gelir artışından pay verilecek.
Çalışan emeklilerden kesilen sosyal güvenlik destek primi kaldırılacak.
Çalışan ve çalışmayan bütün engellilere aylık ödenecek.
Otoyollara, viyadüklere, limanlara vs. yenileri eklenecek.
***

Bizim gençliğimizde "Anlat, anlat, heyecanlı oluyor" şeklinde bir laf vardı.
Yukarıda sıraladığımı vaatler de öyle... Tam bir "ekmek elden su gölden" durumu, insanı heyecanlandırıyor!
Örneğin Aile Sigortası: İlk anda kulağa ne güzel geliyor değil mi? Halbuki ekonomiye ve çalışma hayatına vurulacak ağır bir darbeye, "şık" bir isim vermekten başka bir şey değil.
Bu dönem asgari ücret alan bir kişinin eline ayda net 630 lira geçiyor.
Eğer aile sigortası adı altında, insanlara ayda 600 lira havadan para verirseniz...
Milyonlarca insanın çalışmasına gerek kalmaz. "Çalışmayın, evinizde oturun" demekten başka bir şey değil bu...
* Aile Sigortasından başka, üniversite harçlarının kaldırılmasından, çeşitli kesimlere ekstra yardımlar yapılmasına (Yeşil Kart, vs.), uygulanacak olan program, devlet harcamalarının devasa miktarda artırılması anlamına geliyor.
Neden olmasın? Çok kazanalım, çok harcayalım.
O halde belli bir bütçe dengesinin sağlanabilmesi için vergilerin artırılması, hem de ciddi miktarda artırılması şart.
***

Ama bir dakika!
CHP aynı zamanda vergilerde de indirim yapacağını söylüyor.
Yani devlet, kazandığından daha fazla harcayacak.
Nasıl? Herhalde dış borç alarak...
Ama yoo! CHP dış borçlanmaya da karşı çıkıyor.
Peki, bu çelişki nasıl çözülecek?
Devlet az gelirle, çok harcamayı nasıl yapacak?
Kılıçdaroğlu'na sorduğunuzda, "Benim adım Kemal, gereken kaynağı ben bulurum" diyor ya...
İşte Kemal Beyin herkesten gözlediği o kaynağın adresini veriyorum:
Dikilitaş Mahallesi, Yenidoğan Sok. No: 55, Beşiktaş, İstanbul.
Neresi mi bu?
Para matbaası.Yani 'Darphane'.
CHP Hükümeti, Darphane'yi sabah akşam çalıştırarak, devasa bütçe açığını yamayacak. Peki sonuç?
Kemal Bey bizi geleceğe döndürecek:
Enflasyon yüzde 100'ün üstüne çıkacak. Kısa sürede paramız yine "zenginleşerek" altı sıfırlı hale gelecek.
Güzel günler göreceğiz çocuklar!
Not: Pişmiş aşa su katmamak için 23 Nisan yazısını yarına bırakıyorum. "Ulusal Egemenlik" bayramınız kutlu olsun.

0 yorum:

9